dışarı çıkarmak

Significados de "dışarı çıkarmak" en diccionario inglés turco : 16 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	dışarı çıkarmak	stick out v.
Tom stuck out his tongue to try and catch snowflakes. Tom kar tanelerini yakalamaya çalışmak için dilini dışarı çıkardı. More Sentences
2	General	dışarı çıkarmak	roust v.
The security guards roust the trespassers from the property. Güvenlik görevlileri, izinsiz girenleri araziden dışarı çıkardı. More Sentences
3	General	dışarı çıkarmak	burnish v.
4	General	dışarı çıkarmak	wheel out v.
5	General	dışarı çıkarmak	exsert v.
6	General	dışarı çıkarmak	rout v.
7	General	dışarı çıkarmak	poke v.
Phrasals
8	Phrasals	dışarı çıkarmak	conduct someone out of something v.
9	Phrasals	dışarı çıkarmak	haul out v.
10	Phrasals	dışarı çıkarmak	sling out v.
11	Phrasals	dışarı çıkarmak	move out v.
12	Phrasals	dışarı çıkarmak	clear out v.
13	Phrasals	dışarı çıkarmak	conduct out v.
14	Phrasals	dışarı çıkarmak	ride off v.
Aeronautic
15	Aeronautic	dışarı çıkarmak	extraction v.
Slang
16	Slang	dışarı çıkarmak	knock out v.

Significados de "dışarı çıkarmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 40 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	(dışarı) çıkarmak	stick v.
Don't stick your head out the window of a moving vehicle. Hareket eden bir aracın camından başınızı dışarı çıkarmayın. More Sentences
2	General	içinde bulunduğu yeri dumanla doldurarak dışarı çıkarmak	smoke someone out v.
3	General	dilini dışarı çıkarmak	stick one's tongue out v.
4	General	çöpü dışarı çıkarmak	take the garbage out v.
5	General	çöpü dışarı çıkarmak	put the rubbish out v.
6	General	büyük miktarlarda dışarı çıkarmak	eruct v.
7	General	basınçla dışarı çıkarmak	spew v.
Phrasals
8	Phrasals	(birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak	put (one) out of (something or some place) v.
9	Phrasals	(birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak	put (someone or an animal) out of something v.
10	Phrasals	birini bir yerden ya da bir şeyden dışarı çıkarmak	conduct someone out of something v.
11	Phrasals	birilerini dışarı çıkarmak	clear someone out v.
12	Phrasals	birilerini dışarı çıkarmak	clear someone out of some place v.
13	Phrasals	eşlik ederek dışarı çıkarmak	bustle someone off v.
14	Phrasals	dışarı atmak/çıkarmak	drop out v.
15	Phrasals	bir şeyi dışarı çıkarmak	bring out v.
16	Phrasals	sıkıp içindekini dışarı çıkarmak	squeeze out v.
17	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak	take someone or something out of something v.
18	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak	and take someone or something out v.
19	Phrasals	dışarı atmak/çıkarmak	toss out v.
20	Phrasals	tekerlekli bir araçla dışarı çıkarmak	wheel out v.
21	Phrasals	(evcil bir hayvanı) dışarı çıkarmak	take out v.
22	Phrasals	birini dışarı çıkarmak	take out v.
23	Phrasals	tekerlekli bir araçla (bir şeyden/yerden) dışarı çıkarmak	wheel out of (something or some place) v.
24	Phrasals	birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak	wheel someone or something out of something v.
25	Phrasals	birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak	wheel someone or something out v.
26	Phrasals	birini/bir şeyi alıp dışarı çıkarmak	carry someone or something out v.
27	Phrasals	-den dışarı çıkarmak	conduct out of v.
28	Phrasals	dilini dışarı çıkarmak	flick out v.
29	Phrasals	(birini bir yerden) dışarı çıkarmak	get (someone) out of (somewhere) v.
30	Phrasals	bir şeyi (birinden/bir şeyden) dışarı çıkarmak/almak	get something out (of someone or something) v.
31	Phrasals	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden dışarı çıkarmak/almak	get someone or something out of someone or something v.
32	Phrasals	(aracı) yavaşça bir yerden dışarı çıkarmak/sürmek	nudge out v.
33	Phrasals	(birini zorla) dışarı atmak/çıkarmak	oust (one) from v.
34	Phrasals	korkutup (bir şeyden/bir yerden) dışarı kaçırmak/çıkarmak	scare out of (something) v.
35	Phrasals	birini/bir şeyi dışarı çıkarmak/sürmek	smoke someone/something out v.
Idioms
36	Idioms	sokağa/dışarı çıkarmak/atmak	put (out) on the street v.
37	Idioms	sokağa/dışarı çıkarmak/atmak	put on the street v.
Medical
38	Medical	fetüsü dışarı çıkarmak için yapılan parçalama işlemi	embryulcia n.
Hunting
39	Hunting	avlanacak hayvanı dışarı çekmek için tıkırtı, hışırtı benzeri sesler çıkarmak	rattle v.
Baseball
40	Baseball	ikili oyunu tamamlarken koşan bir oyuncuyu dışarı çıkarmak	double v.